(15.Aralık.2012)
Kenan Mortan / Prof. Dr. / MSGSÜ Öğr. Üyesi
Q1- Eskişehir sizce Türkiye’de nerede duruyor?
KM- Bu işlerde 1. ölçü bölgeden çok ülkenin nerede durduğudur. Türkiye 2012’den sonra Kemal Derviş Programı ile nicel yönden bir sıçrama yapmıştır. Ancak ayni şeyi nitel gelişmeler için söylemek mümkün değildir. Sistem ,hep büyüyen bir kartopu örneği, cari açık üretmektedir. Rakamlar büyüdükçe ,açık artmaktadır. Hint asıllı iktisatçı Bhgawati’nin güzel ifadesiyle bu ‘’ fakirleştirici bir büyümedir’’.
Bu tablonun içinde Eskişehir fevkalade ‘iyi’ bir yerde duruyor, çünkü sistem açık üretmiyor.
Dikkat ederseniz, ‘’ rakam ‘’kullanmıyorum ama ‘’ Eskişehir aldığından fazlasını satıyor ‘’ diyorum.
Kısacası ,Eskişehir imalat sanayisi katma değer üreten bir model. Türkiye’de hepimizin bu modelden öğreneceği var.
Bu model bir tesadüf sonucu ortaya çıkmadı. 1969 ‘da Eskişehir Sanayi Odası Meclisi ‘Topluma Dönük Sanayiciler Bildirisi ’ile montaja dayalı bir sanayinin katma değer üretemeyeceğinin altını çiziyordu. Eskişehir sanayisi bu Bildiri’nin gereği olan sanayileşme modelini çeşitli anlamlı örnekleriyle ortaya çıkardı. Bu Bildiride özel emeği olan Mümtaz Zeytinoğlu’nu rahmetle, hayırla ve özlemle yaddediyorum.
Q2- Eskişehir’in potansiyeli olarak sizce neler var? Potensiyel iyi değerlendiriliyor mu?
KM- Bir uzmanın yılda bir kaç kez gittiği bir bölgede potensiyel keşfetmesi beklenmemeli, umulmamalı. Ben izninizle soruyu ‘‘Potansiyelini iyi değerlendiriyor mu? ‘’ şeklinde değiştiriyorum. Soruyu böyle sorarsanız vereceğim cevap ‘Evet, potansiyelini iyi değerlendiriyor’ şeklinde olacak.
Bunda , ESO ve Başkanı Savaş Özaydemir’in sistemli ve yılmaz odaklanmasını kutluyorum. Eskişehir sanayinin oluşturduğu havacılık, raylı sistemler ve seramik kümeleri , ‘’ samanyolu üstünde ‘’ anlamlı kalite yolculukları yapacak, inanamıyacağımız kadar güzel örnekler doğuracaktır. Çünkü bu hedef sektörler, Eskişehir’in sanayi mirası üzerinden doğan, adeta küllerinden doğan zümrüt-a anka kuşlarıdır.1988’de dostum Dr. Rüştü Bozkurt ile birlikte ESO için kaleme aldığımız ‘Eskişehir Sanayi/ Dün-Bugün-Yarın’ çalışmasına göz atmalarını önereceğim. Yeni modelin ,kamunun ortaya çıkardığı Hava İkmal ve Cer Atölyesi üzerinde yükseleceğini ,o günlerden söylemişiz.
Yeni yöneliminde Eskişehir Sanayii bu kalp ritmi üzerinden yürüyor. Bu yüzden yolu yanlış değildir, yanlışlık yapabilir ama çıkmaza hiç saplanmaz.
Q3- Şehrin göremediği potansiyel var mı?
KM- Aman, lütfen potansiyel keşfine çıkmayalım. İş döner Beckett’in bu ‘’ Godot’u Beklerken ‘’ deki sonsuz bekleyişe döner. Kent-sanayi elbirliği yapmış ,kendince 3 sektörü geleceği için belirlemiştir. Bundan sonra artık bir keşif değil bir odaklanma gerektirir. Odaklanma ,bir iş planıdır. İş planı ciddi mesai demektir. Bütün bunlara baktığımızda, Eskişehir ‘in 2020’ye denk ,gündeminin tam gün esaslı hatta saat hesabıyla 500 milyon saat / yıl olduğunu söyleyebilirim. ( Meraklısına Not : Organize Bölgede her bir işletmenin 1 milyon saat / yıl karşılığı üretimleri olduğunu varsaydım ).
Q4- Eskişehir sanayini başlangıcından bugüne nasıl değerlendiriyorsunuz?
KM- Galiba oldum olası bu şehrin kalkınma tutkusuna ‘meftun’ oldum. Meftun , Arapça karşılıyla tutkun demektir. Tutkun olmak için ,tutkulu insanlara gereksinim vardır. O insanlarda Eskişehir’de yaşar. Üretmeyi ibadet sayan insanları ,Eskişehir’de ilk kez 1976’da tanıdım. İrtibatım hiç kopmadı. Son 2012’nin Aralık ayında yeniden üç ayrı oturumda buluştuğumda ,sanayici kimliğiyle , tutkun olmayı bırakın ,işine vurgun insanlarla karşılaştım. Çünkü artık sonuç alıyorlardı, düşleri gerçek oluyordu. Belki değişen tek şey’ 70’lerde tanıdığım 1. kuşağın bugün artık direksiyonu 2. kuşağa devretmesiydi. Bu yüzden benim nesnel bir değerlendirme yapmam beklenemez.
Q5- Eskişehir’in kümelenme çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
KM- ‘’Aklın yolu ‘’Türkçe’mizin güzel bir sözüdür. ‘Aklın yolunu kulanmak’ daha da güzelidir. Küme yeni bir keşif değil, iktisadın bilge adamı Alfred Marshall’ın faktör verimi yaklaşımının ambalajlanmış yeni halidir. Bir sektörün tüm paydaşları bir araya gelirse küme oluyor. Yani aklın yolu buluşuyor. Şimdi aklın bu yoluna yorum mu gerek? ‘’Akla sağlık ‘’ der, geçeriz. Aynen de böyle…. Bu işte once ilk alkışı kamu hak ediyor. Zira kümeyi akıl etti, Türkiye’ye monte etti. AB bu modeli fonladı. Yurdun çeşitli yöreleri ama özellikle Eskişehir bunu içselleştirdi. Eskişehir, Türkiye’nin 10 kümesinin 3’nü doğurduğuna göre ‘’Anadolu’nun Toprak Anası ‘’ Eskişehir’de çok doğurgan olmuş . Doğurganlık bereket olduğuna gore, fazlasına ne hacet ?
Eskişehir’in kümeleri ,bundan sonra bereketin yolunu adım adım katre katre, aşama aşama, aynı hayatın ritmi gibi keşfedecek ve sonunda bulacaklardır. Bunda hiç kuşkumuz olmasın.
Kümelerdeki doğru öncülükler , çocukluk hastalıklarını da azaltacaktır. Bu açıdan küme öncüsü olan Vitra, Tülomsaş ve TEİ her evin gururlanabileceği has evlatlardır ve bu ağabeyliği hakkınca yapıyorlar ve yapacaklar.
Q6- Eskişehir’in yapması gerekenler nelerdir?
KM- ‘’Hariçten gazel okumak ‘’ hoş bir deyimdir , değil mi? Bu soru ile buna çanak tutuyorsunuz ama ben haddimi biliyor ,böylesine önerilerden kendimi alıkoyuyorum. Eskişehir’in geldiği noktada artık en önemli olay ,bu anlamlı yürüyüşün akortlu bir müzikale dönüşmesidir. Bunun gerçek anlamı, özelin kamu ve yerel otoriteyle kol kola ve kucak kucağa yürümesidir. Bu, Türkiye’mizde çok söylenegelir ,ancak uygulamada aksi olur. Çünkü ‘küçük olsun benim olsun’ anlayışıyla, küçük dünyanın ben-merkezciliği ortaya çıkar.
Görüyorum ki, Eskişehir bu yanlışlıklar batağına girmekten uzak duruyor. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin ‘‘Stratejik Plan -2015 ‘’de 7. hedef olarak ‘Eskişehir’in gelişimine katkı sağlayacak her türlü işbirliği gerçekleştirilecek’ ifadesi ile karşılaşıyoruz. Açılımında ‘Şehre katkı sağlayacak, özel sektöre özgü faliyetlerin gerçekleştirilmesinde de, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak, her türlü kolaylaştırıcı rol üstlenecek, gereken alt yapının oluşturulması sağlanacaktır’ denilmiş. Bu ifadenin ne denli ben- merkezcilikten uzak olduğunu söylemeye gerek var mı? Eminim ,bu ifadeye son rötuşu Reis Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen yapmıştır. Kendisine eski ve seçilmiş Rektörüm olarak duygularımı iletmeme izin verin.
Q7- Eklemek istedikleriniz var mı?
KM- 1978 Kasım’ında ‘’Sanayide Gelişme ve Eskişehir Örneği’ başlıklı çalışmamı ‘‘Karıncalar Büyüktür ! ’’ ifadesiyle bitirmiştim. 34 yıl sonra bu sözlere eklemek istediğim bir şey yok ama yinelemek istediğim bir ifade var : Karıncaların büyüdü ve onlar Eskişehir’de şimdi daha iyi hissediliyor!
Ne mutlu bize, ne mutlu onlara, ne mutlu Türkiye’mize…
No Comment! Be the first one.